17 Eylül 2016 Cumartesi

Bir dev adam, Tarık Akan, 66 yıllık ömründe, arkasında varlığını bizlere hep anımsatacak olan filmlerini, örnek olacak dik ve onurlu duruşunu, hep insandan yana oluşunu, ilkeli ve kararlı politik tutumunu, "Taş Mektebi"nin aydınlık gençlerini bize emanet ederek veda edip, beyaz atına binen bir prens olarak sonsuzluğa göçtü.Son soluğunu verinceye kadar, çok sevdiği bir başka dev adamın, Nazım Hikmet'in dizelerine uygun olarak"yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak / unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak." dizelerine uygun olarak yaşamak için direndi ve bizleri hep umutlandırdı.
Yarın, 18 Eylül Pazar günü,Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'ndan yola çıkıp, Teşvikiye Camiisinde, dostları ve sevenleri ile son kez bir arada olacak ve ışıklar içinde yatacağı Bakırköy Zuhurat Baba Mezarlığı'nda toprağı ile buluşacak. Yarın, Türkiye'nin her evinden bir cenaze çıkacak. Çünkü, Tarık Akan'dan hepimizde bir parça,bir anı var. Bize kattıkları için Dev Adama binlerce teşekkürler.
O'na veda eder,uğurlarken, 12 Ekim 2015 günü sonsuzluğa uğurladığımız,yine bir değerimiz,parçamız Levent Kırca'nınson sözlerini sizlerle paylaşmak isterim: "Benim jenerasyonumda(kuşağımda) insanın çabalarının meyvelerini görmeme durumuna mı üzülmeli;yoksa daha kötülerini yaşayamayacak olduğu için teselli mi bulmalı,şu an bilemiyorum".

Dileğim ve umudum,eğer alın ve akıl terimizi akıtmak koşulu ile, Tarık Akan'ı çabalarının meyvelerini yaşarken değilse bile, öldükten sonra O'na göstermektir. O'na karşı görevimizi bunu gerçekleştirndiğimizde yerine getirmiş oluruz. Uğurlar olsun Dev Adam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder