24 Mayıs 2017 Çarşamba

ÇAĞRI


Bu toprakların ortak sahibi olan bizler:

Ortak vatanda ortak yaşamı kurmak, korumak, geliştirmek için siyasî parti, ideolojik aidiyet, inanç, din, mezhep, milliyet, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin 80 milyona sesleniyoruz.
Bizler kutuplaşmak, birbirimize düşmanlaşmak, Türk-Kürt, dindar-laik, evetçi-hayırcı diye bölünmek, onlar-bunlar diye ayrıştırılmak istemiyoruz.
İnancımızı, dinimizi, dilimizi, kültürümüzü, hayat tarzımızı kendi seçtiğimiz gibi, özgür, eşit, korkusuz, huzur içinde yaşamak; birbirimize güvenmek, dayanışmak istiyoruz.
Savaşa sürüklenmekten, çatışmacı ortamdan, nefret dilinden, hukuk ihlallerinden, haklarımızın özgürlüğümüzün kısıtlanmasından, can ve mal güvenliğimizden, toplumun vicdanını yitirmesinden, ahlâk aşınmasından, toplumsal duyarsızlıktan endişe duyuyoruz. 
Tek adam rejimi ve partili devlete, adaletsizlik ve hukuksuzluğa, meclisin etkisizleştirilmesine, her çeşit muhalefetin baskı ve tehditle sindirilmesine; yüzbinlerle kamu çalışanını, siyasetçiyi, akademisyeni, medya, yargı ve güvenlik mensuplarını haksız, hukuksuz keyfî uygulamalarla, tutuklamalarla, baskılarla tasfiye eden despotik siyasetin yarattığı bütün mağduriyetlere hayır diyoruz.
Geleceğimizi karartan bu anlayışı anayasallaştırmaya çalışan referandumun şaibeli sonuçlarını ve halk iradesinin yasalar yok sayılarak açıkça çiğnenmesini kabul etmiyoruz.

Birarada güven içinde yaşamak için, acilen:

Hukuk ihlallerine yol açan OHAL’in kaldırılmasını; Toplumun her kesimine yayılan mağduriyetlere karşı adalet ve hukuk güvenliğinin vakit geçirmeksizin tesisini;
Meclisin yasama ve denetleme yetkisinin güçlendirilerek iadesini;
Hesap veren, anayasal, şeffaf devlet için kararlı adımlar atılmasını;
Gizli oy ve şeffaf sayım temelli sandık güvenliğinin sağlanmasını;
istiyoruz.

Korku, gerilim ve kutuplaştırma siyasetinden güç devşirenlere karşı ülkemizin geleceğinden sorumlu tüm yurttaşları, kanaat önderlerini, sivil girişimleri ve siyasi partileri;

* Adaletli, hakkaniyetli, tarafsız ve bağımsız yargı ilkesine dayalı “hukuk devleti”nin,
* Bireysel ve toplumsal insan haklarını sonuna kadar uygulayan eşitlikçi, çoğulcu demokrasi anlayışının,
* Başta yerel yönetimlerde olmak üzere katılımcılığı teşvik edecek bir idari yapının,
* ideolojik dayatmacı, cinsiyetçi, ayrımcı olmayan; özerk ve eleştirel düşünceye dayalı bir eğitim sisteminin,
* Bölge halkları ve dünya ülkeleriyle eşit haklı işbirliğini gözeten barışçı bir siyasetin, egemen kılınması için güçlerimizi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder