27 Temmuz 2016 Çarşamba


Değerli izleyenlerim, bu da YÖK-YDK Başkanlığına 16.11.2013 günlü yazdığım mektup ve karşı oyumun gerekçesidir. Şu günlerde hukukun üstünlüğünün ne denli önemli olduğunun,yaşanarak öğrenildiği günlerdir. Belki işinize yarar diye bunu da iletiyorum. 27.07.2016


Prof.Dr.Mustafa Altıntaş
YÖK-YDK Üyesi
Eğitim-Sendikası Temsilcisi
Ankaralılar Cad. 2480 Sok. 36
Çayyolu / Ankara
0.532 513 39 52

YÖK YÜKSEK DİSİPLİN KURULU (YÖK-YDK) BAŞKANLIĞINA

İlgi:         a) Eğitim ve Bilim Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanlığı’nın 20.12.2012 günlü yazısı,
                b) 24.12.2012 günlü başvurum,
                c) Başkanlığınızın 16.01.2013 gün ve 1888 sayılı yanıtı,
                d) 12.02.2013 günlü başvurum,
                e) Başkanlığınızın 26.02.2013 gün ve 9123 sayılı  yanıtı,,
                f) Başkanlığınızın 28.02.2013 gün ve 9570  sayılı yazısı,
                g) 03.03.2013 günlü başvurum ve itirazım,
                h) Başkanlığınızın 10.04.2013 gün ve 18455 sayılı yanıtı,
ı) Sayın Av.Mahmut Nedim Eldem’e yönelik olarak yazılan 05.09.2013 gün ve 48165 sayılı giden numarası taşıyan yazınız,
                i) Eğitim-Sen Genel Başkanlığı’nın 17.09.2013 ve 23.09.2013 günlü yazıları,
                k) 12.10.2013 günlü başvurum,
                l) Başkanlığınızın Eğitim-Sen Genel Başkanlığı’na 06.11.2013 gün ve 11222 sayılı yazısı,
                m) Başkanlığınızın bana verdiği 07.11.2013 günlü yanıtı.
n) 15.11.2013 günlü YÖK-YDK toplantısında üyelerimiz Mukaddes AKDENİZ ve Burhan DİCLE hakkındaki kararlara ilişkin “KARŞIOY GEREKÇELERİM”.

YÖK-YDK üyesi olarak görev yapmamın dayanağını, “4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları veToplu Sözleşme Yasası”’nın19/f maddesi , 4/7/2005 – 2005/9138 B.K.KARARI ve 9.5.2012 günlü “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı”nın 20. Maddesioluşturmaktadır.

Bu yasa ve kararlardan kaynaklı yetki ve sorumluluğunu yerine getiren temsilcisi olduğum Eğitim-Sen; 20.12.2012 günlü yazısı ile,benim “YÖK-YDK’nda katılımcı olarak yetkilendirildiğimi” Başkanlığınıza bildirmişti.

4688 Sayılı Yasanın 19/f maddesi okunduğunda, katılımımın yalnızca YDK için değil,”üyelerinin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ORTAK HAK VE MENFAATLERİNİN İZLENMESİNDE veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, HER DÜZEYDE VE DERECEDEKİ YÖNETİM VE YARGI ORGANLARI ÖNÜNDE TEMSİL ETMEK VEYA ETTİRMEK, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak” hakkına ve yetkisine sahip olduğu görülmektedir. Yani ister YÖK Genel Kurulu, ister YÖK Yürütme Kurulu ve isterse YÖK-YDK olsun,19 uncu maddenin a,b ve f fıkralarında yer alan çalışmaların yürütülmesi sırasında, üye olarak görev yapmam gerekmektedir.

Yasa Kuralı ve Kurul Kararı ortada iken, ve 31.01.2013 günlü YÖK-YDK toplantısına ÜYE OLARAK katılmama karşın- SÖZ VE KARAR SAHIBI OLDUĞUM BU TOPLANTI İLE İLGİLİ NE HAZİRUN CETVELİ VE NE DE İMZAMA SUNULMASI GEREKEN KARAR ÖNÜME GETİRİLMEMİŞTİR. BU TOPLANTI TUTANAKLARININ İMZAMA AÇILMASINI VE GÖRSEL VE YAZILI TUTANAKLARINDAN BİR ÖRNEĞİNİN TARAFIMA VERİLMESİNİ İSTİYORUM- , 28.02.2013 günlü toplantıya katılmak için YÖK Başkanlık katında bulunduğum sırada, bana elden, “YÖK-YDK toplantısına üye olmamın 2547 Sayılı Yasaya aykırılık taşıdığı” bildiriminde bulunulmuştu. Sizleri bulunduğunuz makamlara getiren siyasal iradenin ürünü olan 4688 Sayalı Yasa,  4/7/2005 – 2005/9138 B.K.K.,ile bu siyasal iradenin taraf olduğu Hakem Kurulu Raporunu  böylece ayaklarınızın altına alarak çiğnemiştiniz.

12 Eylül 1980 Faşist Askeri Darbesinin ilk yasalarından birisi olan YÖK Yasasına sığınarak yaptığınız hukuksuzluğu, yargı kararı ortaya sermiş bulunmaktadır. Yani, Kurulunuzun, sendika temsilcisinin katılmadığı oturumlarda üyelerinin kellelerinin vurulmasının, açıktan hukuka aykırılık taşıdığı gerekçesi ile, önünü kesmiş bulunmaktadır. Bu kararından ötürü, güvensizlik katsayısı son aylarda giderek artan yargıyı kutlamak isterim. Bütün bu yorucu ve bıktırıcı süreçlerden sonra, Başkanlığınız adına Hukuk Müşaviri imzası ile yapılan dolaylı çağrı hukuksal özellik taşımadığı gibi, hukuka karşı direnmekte olduğunuzu göstermektedir(İlgi ı). Çünkü; ilgide belirttiğim çağrı, doğrudan bana yada temsilcisi olduğum Sendika Başkanlığı’na yapılmadığı gibi, uyulması gereken yönetmelik hükümlerine göre YDK Başkanı tarafından da yapılmamıştır. İki ay önce yapılması gereken YDK toplantısı ertelenmiş, erteleme ise ne Sendikamıza, ne de temsilci olarak bana bildirilmemiştir. Ertelemeden de, yine, isteğimize ve ısrarımıza karşın, bize değil, burada savunmasını yapan öğretim elemanının savunmanı aracılığı ile ve dolaylı biçimde bilgi sahibi kılındık. Savunma yapacak öğretim elemanının savunmanına “sendika temsilcisini de koluna takarak getir” anlamında bir tutum ısrarla sürdürülmüştür.

15 Kasım 2013 günü gerçekleşen YÖK_YDK toplantısına, yargı kararı ile katılmam, ilgi l ve m olarak belirttiğim yazılarınız ile,gecikmeli olarak çağrılmış bulunmaktayım. Ve bu çağrı, onca çabalarımız sonrasında, yetkisiz kimseler imzası ile değil, YÖK-YDK Başkanı imzası ile yapılmıştır. Yönetmelik kuralına uygun imza taşıyan, ilgi m olarak belirttiğim çağrınız, içerik açısından hukuka ve gerçeğe uygunluk taşımamaktadır. Yukarıda da açıkça hukuksal kaynağını gösterdiğim, YÖK-YDK üyesi olarak toplantıda varlık nedenim ve bu nedenle kullanacağım hak ve yetkilerim, “BAŞKANLIĞINIZIN KARARINA BAĞLI DEĞİLDİR”. Ben, görevli kılınan sendika temsilcisi olarak, Başkanlığınıza doğrudan başvurarak, bildirimlerin tarafıma yapılmasını istedim. Ayrıca, dosyası görüşülecek kimseye ilişkin soruşturma rapor ve eklerinin , incelenmek amacı ile onaylı örneklerinin tarafıma iletilmesini istedim. Her iki başvuruma da yanıt alamadım.

Anlayamadığım, kavrayamadığım  bir yaklaşımla, içinize sindiremediğiniz ve sindirmekte de zorlandığınız sendika temsilcisinin katılımı, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının ürünü değildir. Buna ilişkin düzenleme, Bakanlar Kurulu tarafından, 17.9.1982 tarihinde kabul edilmiş  BKK’da dayalıdır. 24.10.1982 günlü, 17848 sayılı RG’de yayımlanan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik” e, yine BKK ile, 4.7.2005 günü ek bir fıkra eklenmiştir. Bunu burada bilginize sunmak isterim: (Ek fıkra: 4/7/2005 – 2005/9138 B.K.K.) Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift sayıya ulaşan kurullarda oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın kararına itibar edilir. Yani sizi buralarda ve başka yerlerde görevlendirmiş olan siyasal iradenin kararına direnmeniz, suç oluşturmaktadır. Bundan bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz. Öyle ki,4.7.2005 günlü, 2005/9138 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yayımlanmasından sonra, Kurul olarak yaptığınız tüm toplantılar, aldığınız tüm kararlar sakatlık taşımaktadır.

Sizi buraya getiren siyasal irade kararlarına uymazlık göstermeniz, bakın şimdi yaşadığımız sorunların ve durmaksızın ertelenen toplantılarınız ise, suç atımı ve ceza baskısı altında tutulan öğretim elemanları açısından işkenceden farklı bir anlam taşımamaktadır. Ve sizler, Mukaddes Akdeniz örneğinde, meslekten atılan biri olarak,yargı kararı ile döndüğünüz görevinizde, boynunda idam ilmiği ile dolaşmanın ne anlam taşıdığını bir an için düşünebilir misiniz? Bir an için, bu türden engizisyon mahkemesi benzeri süreçlerden geçmiş, bunları ailecek yaşamış kimseler var aranızda. Birazcık empati yapın ve günümüzün ipini çektiğiniz yada ipini çekmeye hazırlandığınız mazlumlarının, kurbanlarının yerine kendinizi koyunuz.

Bu konuda yaşanan sıkıntıların, hukuk dışılıklarının önünü kesebilmek ve yararlı olabilmek için, öncelikle, HUKUKTAN KAYNAKLI GÖREVİMİ YAPABİLMEM VE YETKİLERİMİ KULLANABİLMEM İÇİN GEREKEN BİRİMLERİMLERİNİZE TALİMAT VERMENİZİ VE BUNDAN BÖYLE, SENDİKA TEMSİLCİSİ OLARAK KATILACAĞIM YÖK-YDK OTURUMLARINA, GÜNDEMİN DE EKLENEREK,  GEREKEN İNCELEMELERİ VE HAZIRLIKLARIMI YAPABİLMEYE OLANAK VERİCİ BİR ZAMAN DİLİMİNDE,  DOĞRUDAN ÇAĞRILMAMI VE SENDİKAMA DA BİLGİ VERİLMESİNİ RİCA EDERİM. VE YİNE 4688 SAYILI YASANIN 19/F MADDESİ UYARINCA, ÜYELERİMİZİN  (ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ELEMANLARI VE ÇALIŞANLARI) ORTAK HAK VE ÇIKARLARINI İLGİLENDİRECEK KONULARDA YAPILACAK YÖK GENEL KURULU İLE YÖK-YÜRÜTME KURULU TOPLANTILARINA DA ÇAĞRILMAMIZ GEREKMEKTEDİR. ÖRNEĞİN YASA VE TÜZÜK DIŞINDA YAPACAĞINIZ YÖNETMELİK , YÖNERGE DÜZENLEMELERİNE  ÇAĞRILMAMIZ GEREKMEKTEDİR. BUNLARI YAPMAZ, YASAL GEREKLERE UYMAZ İSENİZ, YAPTIĞINIZ YÖNETSEL DÜZENLEMELERİ ŞİMDİDEN HUKUK DIŞI İLAN ETME VE YARGIYA TAŞIMA HAKKIMIZIN DOĞACAĞINI BİLDİRİRİM.





15 KASIM 2013 GÜNLÜ YÖK-YDK KARARLARINA MUHALEFET GEREKÇELERİM

07.11.2013 gün ve 11241 sayılı yazınız ile çağrıldığım YÖK-YDK’na, üyelerimiz Mukaddes AKDENİZ ile Burhan DİCLE’nin dosyalarının görüşüldüğü oturumlarına katıldım. 15.11.2013 günlü bu oturumlarda, anılan sendika üyelerimiz hakkında alınan kararlara, biçim ve öz açısından şu noktalarda karşıyım. Oturumlar sırasında da belirttiğim ve altını çizdiğim karşı oluş nedenlerimin toplantı tutanağına eklenmesini rica ederim.

1.      YÖK-YDK TOPLANTISI, İLGİSİZ VE YETKİSİZ KİMSELERİN  KATILIMI İLE GERÇEKLEŞMİŞTİR, GÖRÜŞMELER VE ALINAN KARARLAR BU NEDENLE SAKATLIK TAŞIMAKTADIR: 21.08.1982 gün ve 17789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlük kazanan ve yürütme görevi,aynı zamanda YÖK-YDK Başkanı da olan YÖK Başkanı’na özgülenen “Yükseköğretim Kurumları Yönetici,Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği”nin “Tanım ve Kısaltmalar” başlıklı 3. maddesi, “Yüksek Disiplin Kurulu”nu, “YÖK-Yürütme Kurulu”  ve “Genel Kurul” olarak ikili bir yapı olarak tanımlamaktadır. Yönetmelik, YÖK-YDK işlevini de yapacak “Genel Kurul”u, yalnızca YÖK üyelerinin,rektörlerin ve dekanların disiplin işlerinde görevli kılmıştır. Yönetmeliğin 33 üncü maddesinin b,c fıkraları dekanlar hakkında “kademe ilerlemesinin durdurulması” ile “görevinden çekilmiş sayma” ve “yönetim görevinden ayırma” cezalarını da verme yetkisini deYÖK-YDK(YÖK Genel Kurulu)’na vermiştir. YÖK üyeleri, rektör ve dekanlar  dışındakiler için “Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezası”  YÖK – YK üyelerinden oluşan YDK karar verme hakkına sahiptir. Bu nedenle, 15.11.2013 günlü YÖK-YDK toplantısına katılma hak ve yetkisine sahip olanlar; YÖK-YDK görevini de yapmakla görevli olan YÖK-YK üyeleri olan Sayın Prof.Dr.GökhanÇetinsaya, Sayın Prof.Dr.ŞabanH.Çalış, Sayın rof.Dr. M.A.Yekta Saraç, Sayın Prof.Dr.Yavuz Atar, Sayın Prof.Dr.S.TufanBuzpınar, Sayın Prof.Dr.Durmuş Günay, Sayın Prof.Dr. İbrahim Hatiboğlu, Sayın Prof.Dr.Muhittin Şimşek ve Sayın Prof.Dr.Mehmet Şişman ile, sendika üyelerinin dosyalarının görüşüldüğü oturum için Eğitim-Sen Temsilcisi olan Prof.Dr.Mustafa Altıntaş’tır. Bunun dışında katılım hukuksal ve yasal değildir. Bu konuda toplantı başlarken dile getirdiğim itirazım, benim yokluğumda görüşülmüş, YÖK-Genel Kurulu üyelerinin katılımı biçiminde hukuksuzluğun sürdürülmesine karar verilmiştir. Gerçekte ise, YÖK ve YÖK-YDK Başkanı olan YÖK Başkanı, aynı zamanda, YÖK Genel Kurul Kararlarına dayalı olarak çıkartılan Yönetmelikleri yürütmekle görevlidir. Bu Yönetmeliğin 37 inci maddesinde, YÖK-YDK’nun, Genel Kurul ve Yürütme Kurulu olarak hangi  çoğunlukla toplanacağını bile düzenlemiş bulunmaktadır: “Madde 37 - Yüksek Disiplin Kurulu olarak Yükseköğretim Genel Kurulunun toplantı nisabı ondört, Yürütme Kurulunun toplantı nisabı altı kişidir. Diğer disiplin kurullarının toplantı nisabı kurul üye tam sayısının yarıdan fazlasıdır”. BU NEDENLE, YÖK-YDK YETKİSİZ VE İLGİSİZ KİMSELERİN KATILMASI NEDENİ İLE, GÖRÜŞMELER VE ALINAN KARARLAR  SAKATLIK TAŞIMAKTADIR.

2.      RAPORTÖR GÖREVLENDİRİLMESİNDE VE RAPORTÖR RAPORLARININ DOSYAYA KONULMASINDA HUKUKSAL GEREKLERE UYULMAMIŞTIR VE GEREKEN ÖZEN GÖSTERİLMEMİŞTİR:DY’nin 38 inci maddesi “Raportörlük :Madde 38 - Kurullarda raportörlük görevi, başkanın görevlendireceği üye tarafından yürütülür. Raportör üye havale edilecek dosyanın incelenmesini en geç 5 gün içinde tamamlar” hükmünü taşımaktadır. Sendikamız üyelerinden NKÜ Öğretim görevlisi Mukaddes AKDENİZ için, iki raportör görevlendirilmiştir. İlk raportör Sayın Prof.Dr.Beril Dedeoğlu olup, raporu da dosyada bulunmaktadır. Ancak, YÖK-YDK Başkanı, yargı aşamasından sonra, bu kez Sayın Prof.Dr.M.EminZararsız’ı görevlendirmiştir. Bu ikinci rapor, dosyaya konulmadığından, oturum öncesi bu rapora erişmemiz mümkün olmamış, ancak,oturum sırasında istemem üzerine, rapor örneği tarafıma verilmiştir. BU İKİ GÖREVLENDİRME DE HUKUKSAL AÇIDAN SAKATLIK TAŞIMAKTADIR. ÇÜNKÜ BU İKİ DEĞERLİ İSİM, YÖK-YDK GÖREVENİ YAPACAK YÖK-YK ÜYESİ DEĞİLLERDİR. YETKİSİZ KİMSELERE HAZIRLATILAN BU RAPORLAR GERÇEKLİK DE TAŞIMAMAKTADIR. RAPORTÖR SAYIN DEDEOĞLU, HANGİ KURUL İÇİN RAPOR HAZIRLADIĞININ BİLE AYIRDINDA DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ, SORUNUN TAŞINDIĞI YER “YÖK GENEL KURULU” DEĞİLDİR. SORUNUN TAŞINDIĞI YER “YÖK-YDK”DUR. SAYIN ZARARSIZ’IN 17 SAYFALIK RAPORUNUN İLK SAYFASINDA SENDİKA ÜYEMİZ ŞÜPHELİNİN “SAVUNMASI MEVCUT” NOTU YER ALMAKTADIR. OYSA Kİ, 15.11.2013 GÜNLÜ OTURUM, ŞÜPHELİNİN VE SAVUNMANININ SAVUNMASINI YAPABİLMESİ İÇİN DÜZENLENMİŞ OLUP, SAYIN ZRARSIZ DA, BU GERÇEKTEN OLACAK,RAPORUNUN SONUNCA BİR KANAAT ORTAYA KOYMAMAKTA VE SAVUNMA SONRASINDA TAKDİRİ KURULA BIRAKMAKTADIR.

Öteki şüpheli Burhan Dicle için de,benzer özensizlik ve işin gerektirdiği ciddiyetten uzaklık söz konusudur. Bu kez raportör Sayın Şişman YÖK-YDK(Yürütme Kurulu) üyesidir. Ancak, 7 sayfalık raporunun ilk sayfasında Burhan Dicle’nin “savunması alınmıştır” demektedir. Yukarıda da belirttiğim gibi, 15.11.2013 günlü YÖK-YDK toplantısı şüphelinin ve savunmanının savunma yapması ve sonrasında da şüpheli hakkında karara varılması için düzenlenmiştir. Sayın Şişman, oturum sırasında Mukaddes Akdeniz hakkında düzenlenmiş olan iki rapor üzerindeki görüş ve itirazlarımdan etkilenmiş olacak ki, oturum sırasında, henüz Başkanlığa teslim etmediği ve bu nedenden önünde olan rapora “görüşümü salonda beyan edeceğim” notunu, acele ile düşmüştür.

BÜTÜN BUNLAR ÖZENSİZLİĞİ VE HUKUK KURALLARINA UYMAZLIĞI GÖZLER ÖNÜNE SERMEKTEDİR. BİR ÖĞRETİM ELEMANI VE KAMU GÖREVLİSİ İÇİN, MESLEKİ AÇIDAN İDAM HÜKMÜ YERİNE GEÇEBİLECEK BİR KARARA TEMEL OLUŞTURMASI GEREKEN BU RAPORLARIN VE RAPORTÖRLÜK GÖREVİNİN İŞİN ÖNEM VE GEREĞİ UYARINCA VE HUKUK KURALLARINA UYGUN BİÇİMDE YAPILMASI GEREKİR. HİÇ OLMAZSA BUNDAN SONRAKİ İNSANLARIN MESLEKİ GELECEKLERİNE DÖNÜK SONUÇLAR DOĞURAN İŞLEMLERDE  KURALA UYGUN DAVRANILMASINDA ÖZEN VE CİDDİYET GÖSTERİLMESİNİ ÖNERİRİM.

3.      GÖRÜŞMELER SIRASINDA ŞÜPHELİYE, SORUŞTURMA RAPORUNDA BİLE YER ALMAYAN KİMİ SUÇ ATIMLARI HAKKINDA SORU SORULMASI, TARTIŞMAYA İZİN VERİLMESİ, NESNEL OLMASI GEREKEN SÜRECİ ÖZNELLEŞTİRİCİ VE KİŞİSELLEŞTİRİCİLİK TAŞIMAKTADIR. Sendika üyemiz Mukaddes Akdeniz, ikinci öğretim programında yer alan haftada iki saatlik ders ve bu derse özgü sınavı, programlanmış gün ve saatte yapmamakla ve bu nedenle haksız ders ücreti almakla suçlanmakta ve bunlar yerel soruşturmacı tarafından “yüz kızartıcı ve utanç verici hareket” biçimindetanımlanarak, kamu görevinden çıkartılma cezası  önerisinde bulunulmuştur. Ancak oturum sırasında, YÖK-YDK Sayın üyelerinden biri, sendikamız üyesi hakkında görev yaptığı Tekirdağ’da linç girişimine konu kılınmak istenilen ve YÖK-YDK önüne değerlendirilmek için getirilmeyen,kimi suç atımlarını soru biçimine büründürmüş ve tartışmalara başka boyutlar vermeğe çalışmıştır. Başkanlığın, şüpheliler hakkında raporlarda olmayan dedikodu ve konulara ilişkin soru yöneltmesine izin vermemesi gerekirdi.

Yine Sendikamız üyesi Burhan Dicle’nin 31.01.2013’de, yani nerede ise bir yıl önce başlayan YÖK-YDK süreci, dosyayı gönderen Dicle Üniversitesi Rektörlüğünden, kimi eksik bilgilerin istenilmesi için kesintiye uğramış ve YÖK-YDK Başkanlığı, Rektörlükten bu eksikliğin giderilmesi için bilgi istemişti. Ancak, YÖK-YDK Başkanlığı, Rektörlüğün gönderdiği bilgilerin, istem konusu kıldığı dönemler ile ilgisizliğini araştırma ve soruşturma gereğini duymamış, şüphelinin savunmanı tarafından, 15.11.2013 günlü oturumda dile getirilen bu eksikliği araştırma,soruşturma gereğini bile duymamıştır. Eğer, YÖK-YDK Başkanlığı tarafından istenilen bu bilgiler gereksiz ve anlam taşımıyor ise, bunca süre neden boşa harcanmış ve onbir ay süresince bir kamu görevlisi ve eşi,çocuklara ve yakınları ızdırap, kuşku ve korku yaşar bir konumda tutulmuşlardır ? Görevimiz ve insani değerlerimiz buna izin vermemeli düşüncemi sizlerle paylaşmak isterim.

4.      GÖRÜŞMELER  SONRASINDA VERİLEN KARARLAR  İKİ NOKTADAN HUKUKA AYKIRIDIR: Görüşmeler sonrasında, önerim olan, her iki şüpheli hakkında önerilen “Kamu Görevinden Çıkarma Cezası” nın ret edilmesi, dosyanın ilgili Rektörlüklere geri gönderilmesi oy birliği ile kabul edilmiştir. Önerilen cezanın ret edilerek, dosyanın geri gönderilmesine kabul oyu kullanırken; şüpheli Mukaddes Akdeniz’e “kademe ilerlemesi cezası”nın takdir edilmesi ile, şüpheli Burhan Dicle için de Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne “kademe ilerleme cezası verilmesi önerisinde bulunulmasına” ilişkin gerekçelerin, hukuka uygunluk taşımadığı gerekçesi ile karşı çıkıyorum ve bu kararlara katılmıyorum. Çünkü; yine YÖK-YDK Başkanı da olan YÖK Başkanının yürütme görevinde olan Disiplin Yönetmeliğinin 41 nci maddesi; “ Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Red halinde atamaya yetkili amirler başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler” hükmünü taşımaktadır. YÖK-YDK KENDİSİNDE OLMAYAN BAŞKA BİR CEZA VERME İLE BAŞKA BİR CEZA VERİLMESİNİ ÖNERME YANLIŞINA, HUKUKSUZLUĞUNA DÜŞMÜŞTÜR. BUNA KATILMAM VE BU HUKUSZULUKTA PAY SAHİBİ OLMAM, KENDİME VE HUKUK DEVLETİNE OLAN SAYGIMA AYKIRIDIR.


YÖK-YDK SAYIN BAŞKAN VE ÜYELERİ,

İÇİMİZE SİNDİREMEDİKLERİMİZ, DÜŞÜNCE DÜNYAMIZA UYGUNLUK TAŞIMAYAN HUKUK KURALLARINA DA  SAYGI GÖSTERMEK VE UYMAK GÖREV VE SORUMLULUĞUMUZ YANISIRA, VİCDANİ RAHATLIK İÇİNDE OLMAMIZIN DA DAYANAĞINI OLUŞTURUR. DİLİMİZE YERLEŞEN BİR ÖZDEYİŞİ, “ŞERAATİN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ” NIMSATMAK İSTERİM.

YÖK-YDK OLARAK, KENDİ ÇIKARTTIĞINIZ VE YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU OLDUĞUNUZ YÖNETMELİK KURALLARINA UYMAZLIĞINIZ, SENDİKAMIZ ÜYESİ İKİ ŞÜPHELİYE AİT SORUŞTURMA DOSYASININ, BİR YILA YAKIN SÜREDİR, GÜNDEMDE KALMASINA NEDEN OLMUŞTUR. VE SİZLERİ DE YORMUŞTUR. ANCAK, SİZİN YORGUNLUĞUNUZ KENDİ YANLIŞLARINIZDAN, HUKUK TANIMAZLIĞINIZDAN  KAYNAKLANDIĞINDAN, BUNAU “KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ” DİYEREK  GEÇİŞTİREBİLİRİZ. ANCAK, SİZİN HUKUKA UYGUN DAVRANMAMANIZ, ÖTE YANDA, YAZGILARI, MESLEKLERİ VE GELECEKLERİ HAKKINDA KARAR VERECEKLERİNİZİN DÜNYASINDA ONULMAZ YARALAR AÇMAKTA, MORAL DEĞERLERİNİ ÇÖKERTMEKTE, KENDİSİ İLE, AİLESİ İLE, ÇEVRESİ İLE, MESLEKTAŞLARI İLE İLİŞKİLERİNİ BOZMAKTA, BELİRSİZLİĞİN ÇUKURUNDA, EŞ VE ÇOCUKLARI İLE DEBELENİP DURMALARINA NEDEN OLMAKTADIR. BÜTÜN BUNLARA İNSAN OLDUĞUNU İLERİ SÜREN KİMSENİN RAZI OLMAMASI, NEDEN OLMAMASI GEREKTİĞİ GÖRÜŞÜME SİZLERDE KATILIRSINIZ, SANIRIM.

BAKINIZ, SENDİKA TEMSİLCİSİ OLARAK KABUL EDİLMEDİĞİMİZ 28.02.2013  GÜN VE 2013/37 SAYILI KARARINIZ İLE, “KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARTILMASI CEZASI “ VERİLMESİ ÖNERİLEN MUKADDES AKDENİZ HAKKINDA, YETKİSİZ OLMANIZA KARŞIN, BİR LÜTUF YAPMIŞÇASINA, “KAMU GÖREVİNDEN ÇEKİLMİŞ SAYILMA” CEZASI, YARGI TARAFINDAN GERİ ÇEVRİLMİŞTİR. SİZİN CEZALANDIRMA TARİHİNİZ 28.02.2013, YARGI KARARININ TARİHİ 31.07.2013’DÜR. HUKUKA AYKIRI OLARAK VERDİĞİNİZ CEZANIN, YARGI KARARI İLE DURDURULMASI VE BU YARGI KARARININ REKTÖRLÜKÇE UYGULANMASI SIRASINDA, BU HUKUKA AYKIRI KARARINIZIN MUHATABI OLAN MUKADDES AKDENİZ’İN YERİNE KENDİNİZİ KOYABİLİR VE VİCDANINIZA, ETİK DEĞERLERİNİZE BUNU SIĞDIRABİLİR MİSİNİZ? O’NU İŞİNDEN VE GELİRİNDEN VE ASIL ÖNEMLİSİ, İŞİNDEN KOVULMUŞ BİR İNSAN KONUMUNA DÜŞÜREREK ONURUNDAN YOKSUN KILDIĞINIZIN, HAKSIZ BİÇİN-MDE YOKSUN KILDIĞINIZIN AYIRDINDA MISINIZ?

ŞİMDİ İSE SİZE, 44 YILLIK BİR AKADEMİK GEÇMİŞİ OLAN VE İLKOKULA BAŞLADIKTAN GÜNÜMÜZÜ KADAR GEÇEN 68 YIL BOYUNCA HEP ÖĞRENCİ OLARAK KALAN VE BU KİMLİĞİNİ SOLUK ALDIĞI ÖMRÜNCE Hİ. YİTİRMEK İSTEMEYEN BİR MESLEKTAŞINIZ VE YÖK-YDK ÜYESİ OLARAK SORMAK İSTİYORUM, 28 ŞUBAT 2013’DE ÖNCE “KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARTTIĞINIZ” , SONRASINDA İSE İYİ HALDEN ÖTÜRÜ, “KAMU GÖREVİNDEN ÇEKİLMİŞ” SAYDIĞINIZ MUKADDES AKDENİZ’İN DOSYASINDA NABIL BİR DEĞİŞİM OLDU DA, HANGİ YENİ KANITLAR EKLENDİ DE, 15.11.2013 GÜNLÜ OTURUMDA, ŞÜPHELİ HAKKINDA “KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI”  CEZASINA HÜKMETTİNİZ? TEK DEĞİŞİKLİK BENİM SENDİKA TEMSİLCİSİ OLARAK YÖK-YDK’NA KATILMAM VE GÖRÜŞMELER SIRASINDA YAPTIĞIM AÇIKLAMALARIM MI BUNDA ETKEN OLDU? DEMEK Kİ, SENDİKA TEMSİLCİSİ OLARAK KATILMAMIZ, SİZLERİ YANLIŞTAN ALIKOYMAKTA VE YANLIŞINIZIN ALTINDA EZİLEBİLECEK, YAŞAMI KAYABİLECEK KİMSELERE “HAYAT ÖPÜCÜĞÜ”  SAĞLAMAKTADIR.

44 YILLIK MESLEK VE 68 YILLIK ÖMRÜM SÜRESİNCE, KARAR VERİCİLERE VE UYGULAYICILARA, KARARLARI VE UYGULAMALARI HAKKINDA DÜŞÜNCEMİ SORDUKLARINDA, ÖNCELİKLE, “HOŞUNUZA GİDECEKLERİ Mİ, İŞİNİZE YARAYACAKLARI MI DİNLEMEK İSTERSİNİZ?”  YANITINI VERİRİM VE “HADİ SİZİ ÇOK SEVDİĞİMDEN, İŞİNİZE YARAYABİLECEKLERİ SÖYLEYİM” DERİM.

15.11.2013’DE DE YANLIŞLARINIZI SÜRDÜRDÜNÜZ. ŞÜPHELİ MUKADDES AKDENİZ DOSYASININ İLK RAPORTÖRÜ SAYIN BERİLOĞLU’NUN RAPORUNDA  BELİRTTİĞİ “…BU SORUNUN BURAYA GELMESİ YANLIŞ OLDUĞU”  SAPTAMASINA SAYGI  GÖSTERSE İDİNİZ VE OKUR-YAZARLIKLARI KUŞKULU OLMA ÖRNEKLERİNİ BU TÜRDEN İŞLEMLERİ İLE ORTAYA SEREN RÖKTÖRLÜKLERE BİRER UYARI YAZISI GÖNDERSE İDİNİZ, NE YARGI TARAFINDAN MAHKUM EDİLİR VE NE DE ÖNCEKİ KARARINIZIN NEDENSİZ VE YANLIŞLIĞINI, KENDİ İMZALARINIZLA ONAYLAMA KONUMUNA DÜŞERDİNİZ.

YÖK-YDK SAYIN BAŞKAN VE ÜYELERİ,

SİZLERE YARDIMCI OLMAK, BUNDAN SONRAKİ SORUŞTURMA DOSYALARINDA DA DEĞERLİ ZAMANLARINIZI TASARRUF ETME AMAÇLI OLARAK AÇIKLAMALARIMI SÜRDÜRMEK İSTİYORUM. BİLDİĞİNİZ GİBİ ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK, HEPİMİZİN YAŞAMIMIZ BOYUNCA VAZGEÇMEMİZ GEREKEN İŞLEV VE UĞRAŞIMIZ OLMALIDIR.

MUKADDES AKDENİZ İLE BURHAN DİCLE’YE YÖNELİK SUÇ ATIMININ TÜMÜNÜN GERÇEKLİK TAŞIDIĞINI BİR AN İÇİN DÜŞÜNÜN. MUKADDES AKDENİZ’E ATILI SUÇ, “HAFTADA İKİ SAAT OLARAK BİR BÖLÜME VERDİĞİ DERSLERDEN ÜÇÜNE, TOPLAMDA 6 SAAT GİRMEMEK, BU DERSİN SINAVINI SUNUMLAR ÜZERİNDEN YAPMAK, SONRADAN BU DERSLERLE İLGİLİ YOKLAMAYI GERİYE DÖNÜK OLARAK ALMAK”.

BU ATILI SUÇU HANGİ GEREKÇE İLE, DİSİPLİN YÖNETMELĞİNİN 11/F MADDESİNE SOKABİLİR VE KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA VE BUNUN SONUCU OLAN ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM MESLEĞİNDEN ÇIKARMA CEZASINA KONU OLAN “KAMU HİZMETİ VEYA ÖĞRETİM ELEMANI SIFATI İLE BAĞDAŞMAYACAK NİTELİK VE DERECEDE YÜZ KIZARTICI VE UTANÇ VERİCİ HAREKETLERDE BULUNMAK” OLARAK TANIMLAYABİLİRSİNİZ?

ATILI SUÇU;  “VERİLEN EMİR VE GÖREVLERİN TAM VE ZAMANINDA YAPILMASINDA, GÖREV MAHALLİNDE BELİRLENEN USUL VE ESASLARIN YERİNE GETİRİLMESİNDE, …KAYITSIZLIK GÖSTERMEK VEYA DÜZENSİZ DAVRANMAK”
 “UYARMA CEZASI”(DY-MD.5/A), AYNI EYLEMLERDE KUSURLU DAVRANMAK (DY-6/A ; “ÜNİVERSİTEYE VEYA BAĞLI BİRİMLERİNE BİLDİRİLMESİ GEREKEN HAL VE DURUMLARI EKSİK VEYA YANLIŞ BİLDİRMEK VEYA HİÇ BİLDİRMEMEK”  BİÇİMİNDE TANIMLARSANIZ, DİSİPLİN AMİRİ TARAFINDN VERİLEBİLECEK CEZA “KINAMA CEZASI”(DY-MD 6/M );  “İZİNSİZ VEYA KURUMLARINCA KABUL EDİLEN ÖZRÜ OLMAKSIZIN KESİNTİSİZ 3-9 GÜN VEYA KISMİ STATÜDE BULUNAN ÖĞRETİM ÜYELERİ İÇİN 12-36 SAAT DEVAMSIZLIK GÖSTERMEK” BİÇİMİNDE TANIMLARSANIZ, DİSİPLİN KURULU KARARINA BAĞLI OLARAK ATAMAYA YETKİLİ AMİR TARAFINDAN VERİLEBİLECEK CEZA “KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI”(DY-MD.9/B);“İZİNSİZ VEYA KURUMCA KABUL EDİLEN MAZERETİ OLMAKSIZIN GÖREVİ KESİNTİSİZ 10 GÜN TERK ETMEK, KISMİ STATÜDE BULUNANLAR İÇİN KESİNTİSİZ 40 SAAT VEYA DAHA FAZLA GÖREVE DEVAMSIZLIK GÖSTERMEK” BİÇİMİNDE TANIMLARSANIZ, DİSİPLİN KURULU TARAFINDAN VERİLEBİLECEK CEZA “GÖREVİNDEN ÇEKİLMİŞ SAYMA” (DY-MD.10/C)DIR. BUNLAR İSE YÖK-YDK GÖREV VE YETKİ ALANINA GİREN DİSİPLİN SUÇLARI DEĞİLDİR. SAYIN DEDEOĞLU’NUN RAPORUNA İTİBAR EDİLSE İDİ, BU DOSYANIN YÖK-YDK GÜNDEMİNE ALINMAKSIZIN, İLGİLİ REKTÖRLÜĞÜNE GERİ GÖNDERİLMESİ GEREKİRDİ.

GELELİM, BURHAN DİCLE’NİN KAMU HİZMETİ VEYA ÖĞRETİM ELEMANI SIFATI İLE BAĞDAŞMAYACAK NİTELİK VE DERECEDE YÜZ KIZARTICI VE UTANÇ VERİCİ HAREKETLERDE BULUNMAK” OLARAK TANIMLANAN SUÇUNA VE KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARTILMASI CEZASI  ÖNERİSİNE GEREKÇE KILINAN NEDENİNE… BURHAN DİCLE, MUTEMETLİK HİZMETİNİ YÜRÜTTÜĞÜ KİMSELERDEN, MUTEMETLİK ADI ALTINDA KESİNTİ YAPMIŞTIR. BU KESİNTİ ÜÇ YIL BOYUNCA SÜRMÜŞTÜR VE KESİNTİYE MUHATAP OLANLARIN HİÇBİRİ, BU KESİNTİYE KARŞI ÇIKMAMIŞLAR, İTİRAZ ETMEMİŞLERDİR. BÖYLECE ÖRTÜK OLARAK KESİNTİ YAPILMASINI KABUL ETMİŞLERDİR.  BİR AN İÇİN BUNU “GÖREVİ İLE İLGİLİ OLARAK HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN ÇIKAR SAĞLAMAK”  BİÇİMİNDE GÖRSEK BİLE, BUNA KARŞILIK GELEN CEZA “KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI” ÖTESİNE GEÇMEZ VE BU CEZA DA İLGİLİ BİRİMİN DİSİPLİN KURULU KARARINA DAYALI OLARAK, ATAMAYA YETKİLİ AMİR TARAFINDAN VERİLİR.(BKZ. DY-MD. 9/C VE 33/B)

BİZLER, YANİ YÖK-YDK OLARAK  15.11.2013 GÜNLÜ OTURUMDA HANGİ HUKUK DIŞILIKLARI YAPTIK:

a)       YETKİLİ VE GÖREVLİ OLMAYANLARDAN YÖK-YDK OLUŞTURDUK VE GÖREVLİ,YETKİLİ OLMAYAN KİMSELERİN DE KATILDIĞI OTURUMDA YARGILAMA YAPARAK DİSİPLİN CEZALARI VERDİK.
b)       İKİ SENDİKA ÜYEMİZ HAKKINDA REKTÖRLÜKLERİNİN ÖNERDİKLERİ KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZALARINI RET EDERKEN, VERMEYE YETKİLİ OLMADIĞIMIZ VE DİSİPLİN AMİRLERİ İLE, ÜNİVERSİTE DİSİPLİN KURULLARI TARAFINDAN VERİLMESİ GEREKEN DİSİPLİN YENİ BİR DİSİPLİN VEZASI VERDİK VE ATAMAYA YETKİLİ AMİRİN YETKİSİNDE OLAN TAKDİR HAKKININ YERİNE KENDİ TAKDİR HAKKIMIZI GEÇİREREK, CEZA VERİLMESİ ÖNERİSİNDE BULUNDUK.

BUNCA UZUN VE AYRINTILI ACIKLAMALARDA BULUNMAMIN NEDENİ, ÜYESİ OLDUĞUM YÖK-YDK ÜYELERİNİN DEĞERLİ ZAMANLARINI BOŞA HARCAYICI DOSYALARIN ÖNÜNÜ KESMEKTİR. REKTÖRLÜKLERİN KENDİ HUKUKLARINI BİLİR VE OKUR DURUMA GETİRİLMESİ VE BU KONUDA UYARILMALARI, ÇOĞU İNSANLIK DRAMININ SONLANMASINA NEDEN OLACAK, YÖNETİCİLERİN ÖĞRETİM ELEMANLARI, ÖĞRENCİLER VE ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARI ÜZERİNDE ESTİRDİKLERİ TERÖRÜ ÖNLEYİCİ, ENGELLEYİCİ OLACAKTIR.

SONUÇ VE İSTEMLERİM:

1.       15.11.2013  GÜNLÜ KATILDIĞIM DOSYALARA İLİŞKİN KARAR METNİNE, KARŞI OY YAZIMIN EKLENMESİ VE KARARIN BU BİÇİMDE İMZAMA AÇILMASINI;
2.       15.11.2013 İLE 31.01.2013 GÜNLÜ KATILDIĞIM YÖK-YDK OTURUMLARINA İLİŞKİN GÖRSEL VE YAZILI TUTANAKLARIN BİRER ÖRNEĞİNİN TARAFIMA VERİLMESİNİ;
3.       31.01.2013 GÜNÜ KATILDIĞIM VE İMZALI BAŞVURULARIM İLE GÜNDEM BELİRLEDİĞİM TOPLANTIYA İLİŞKİN KARARLAR İÇİN İMZAMIN AÇILMASINI ;
4.       BUNDAN SONRAKİ YÖK-YDK TOPLANTILARININ GÜN VE SAATİ İLE GÜNDEMİNİN VE GÜNDEMDE GÖRÜŞÜLECEK SENDİKAMIZ ÜYELERİNE İLİŞKİN DOSYALARIN, RAPORTÖR RAPORLARININ BİRER ÖRNEĞİNİN TARAFIMA DOĞRUDAN ULAŞTIRILMASINI VE SENDİKA DA BİLGİ VERİLMESİNİ;
5.       YANISIRA; 4688 SAYILI YASANIN 19/F MADDESİ, “SENDİKALARI, ÜYELERİNİN İDARE İLE İLGİLİ DOĞACAK ANLAŞMAZLIKLARDA, ORTAK HAK VE ÇIKARLARININ İZLENMESİNDE… HER DÜZEYDE VE DERECEDEKİ YÖNETİM …ORGANLARI ÖNÜNDE TEMSİL ETMEK YADA ETTİRMEK” YETKİ VE GÖREVİ İLE DONATMIŞ BULUNMAKTADIR. BU NEDENLE, YALNIZ YÖK-YDK TOPLANTILARINA DEĞİL, ÜYELERİMİZİN HAK VE ÇIKARLARINI İLGİLENDİREN KONULARIN GÖRÜŞÜLDÜĞÜ VE KARARA BAĞLANDIĞI YÖK GENEL KURUL İLE YÜRÜTME KURULU TOPLANTILARINA DA, EĞİTİM-SEN TEMSİLCİSİ OLARAK, SÖZ VE KARAR SAHİBİ OLARAK ÇAĞRILMAMI;
6.       NEDENSİZ VE GEREKEN ÖZEN GÖSTERİLMEKSİZİN, YASA VE YÖNETMELİKLERE AYKIRI ÖNERİLERLE YÖK-YDK GÜNDEMİNİİŞGAL EDEN REKTÖRLERE UYARIDA BULUNARAK, GERİ ÇEVRİLECEK DİSİPLİN DOSYALARI GÖNDEREN REKTÖRLER HAKKINDA DİSİPLİN İŞLEMLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNİ VE ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ ÜZERİNDE YÖNETİCİLER TARAFINDAN ESTİRİLEN DİSİPLİN TERÖRÜNÜN ÖNLENMESİNİ<,
SUNARIM.

Saygılarımla.16.11.2013                                                                                                              Prof.Dr.Mustafa ALTINTAŞ
                                                                                                                                             YÖK-YDK KURULU ÜYESİ

                                                                                                                                             Eğitim-Sen Temsilcisi Olarak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder