28 Mart 2017 Salı

Çağcıl, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletine Yürekten Vurgun Yoldaşlarım,

Aşağıdaki “çağrı” ve “uyarı”, 16 Nisan 2017 Halkoylaması nedeni ile yayımlanmıştır. İmzacılarından birisi de benim ve bundan onur duyuyorum. Yaşamımda kullandığım “HAYIR” oyum nedeni ile, bugün de onur duyduklarımdan üçüncüsü 16 Nisan’daki HAYIR’ım olacaktır. Onur duyduğum “HAYIR” larımın ilki, 12 Eylül Faşizminin ürünü olan 1982 Anayasası için kullanılmıştır. İkinci HAYIR’ım, 15 Temmuz 2016 günkü “YARARLI SALAKLARCA” girişilen kalkışmanın  taşlarının bugünkü iktidar sahiplerince ortaklaşa döşenmesine neden olan 12 Eylül 2010 günkü Anayasa değişikliği halkoylamasında kullanılmıştır. 16 Nisan 2017 günü kullanacağım “HAYIR”  oyum ise, öncekilerden de önem taşıyan ve Cumhuriyet Rejimimizin niteliğini değiştiren, çağdaş uygarlık ereğimizden bizleri kopartacak Anayasanın 18 maddesinde yapılmak istenilen değişiklikler için olacaktır. Bu üçüncü hayır’ımın nedenlerini, 25 Mart 2017 günü gazetelerde tam sayfa olarak yayımlanan çağrı ve uyarı ile sizlerle paylaşmak istedim. Dileyen arkadaşlarımız baskanlikanayasasinahayir@gmail.com adresine “imzalıyorum” diyerek, e-mektup olarak gönderebilirler.

"Cumhuriyetin idam fermanına HAYIR"

"Türkiye Cumhuriyeti yüz yıla yaklaşan tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar görülmedik dev bir tehdit karşısındadır.

Demokrasi, çoğulcu parlamenter sistem, evrensel insan hakları, laiklikle beraber çağdaş hukuk kuralları ve değerleri, YANİ bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti yıkılmak üzeredir.

Çocuklarımızın geleceği, kadınlık onuru, emeğe saygı, düşünme ve örgütlenme özgürlükleri, gençliğin mutlu bir yaşam beklentisi, her yaşta her kişinin hakkı olan huzurlu, güvenli, korkusuz bir günlük yaşam umudu gibi tüm yaşamsal değerler diktatörlük heveslilerinin keyfine kalmış bir oyuncağa dönüştürülmektedir.

Bu konularda en ufak bir kuşku duymak, duraksamak, vurdumduymazlık ve adam sendecilik yapmak bağışlanamaz bir gaflet değilse eğer, utanç verici bir korkaklık, insan onuruyla bağdaşmayacak bir teslimiyetçilik, vatan değerlerine karşı kabul edilmesi akla bile gelemeyecek bir suçtur, bir işbirlikçiliktir.

Türkiye Cumhuriyeti göz göre göre yıkılmak isteniyor!

Bu enkazın altında kalmaktan kurtulacaklarını sanan kişi ya da çevreler varsa, yıkıcılar da aralarında olmak üzere, ağır ve geri dönüşü çok zor olan bir yanılgı içindedirler.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin yok edilmesiyle ülkemizin çağdaş ülkeler topluluğunun dışına savrulması hepimizin, herkesin sonu olacaktır. Öyleyse, bir an gecikmeksizin güçlerimizi birleştirelim.

Bir an önce demokratik tepki hakkımızı kullanarak, bu ülkenin kadınları, sanatçıları, kitle ve meslek örgütü temsilcileri, emeğin temsilcisi sendikalar da katılarak oluşturacakları güç birliğiyle, bu korkunç gidişata dur diyelim. Aynı tepkileri ödünsüz olarak vermeye kararlı istisnasız tüm muhalefet partilerinin de katılımıyla, kitlesel, dev gösterilerde bir araya gelerek “Hayır!” haykırışlarımızı ulusal bir koroya, ortak bir haykırışa, bir büyük Türkiye sesine, demokratik bir tavra dönüştürelim!

“Faşizme Hayır!”
“Diktatörlüğe hayır!”
“Tek adam saltanatına hayır’
“Cumhuriyetimizin ölüm fermanına hayır!”
“Kadın düşmanlığına hayır!”
“Emek düşmanlığına hayır!”
“Çocuk düşmanlığına hayır!”
"Doğa, orman,çevre düşmanlığına hayır"
“Özgürlük düşmanlığına hayır!” haykırışlarıyla gök kubbeyi çınlatalım!…

Sevgili yurttaşlar, gençler, kadınlar-erkekler, emekçiler, Cumhuriyet’in koruyucuları, yurtseverler, çağdaş insanlar, gün u gün, an bu andır!..

Yarın çok geç olacak!
Bu Cumhuriyetin ölüm fermanını yırtarak müstahak olduğu yere, tarihin çöplüğüne süpürmekte gecikmeyelim.
Bugünün çocukları; ülkemizi bilimin, sanatın, aklın, güzelliğin, yaratıcılığın aydınlıklarına taşıyacak olan gelecek kuşaklar biraz daha beklersek, hurafelerin kucağına teslim edilen, Cumhuriyet aydınlanmasına ve Atatürk devrimlerine kökten düşman bir kuşağın temsilcisi haline dönüştürülecekler

Haydi ulusal, evrensel, demokrat, laik, yurtsever, özgürlükçü, ilerici, Cumhuriyetçi dayanışmalara!...

Hep birlikte! Akılla, inançla, omuz omuza!"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder