Sevgili Ozan,(Cumhuriyet Gazetesi,Eğitim Muhabiri)
Bugünkü Gazetemizde “YÖK’ten
Mazıcı İtirafı” başlıklı, birinci sayfadan verilen haberin üzerine aşağıdaki
açıklamayı yapmak gereğini duydum. Çünkü YÖK’nun, Akit Gazetesine gönderdiği
açıklama, “soruşturma buyruğunu, 25
Temmuz 2016 günlü televizyon programının hemen sonrasında ve verilmesi gereken
cezanın da altı çizilerek” verildiği
açıklanmaktadır. YÖK’nun tek buyruğu bu olmayıp, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler
için de, devlet ve vakıf üniversiteleri olmak üzere, tüm üniversitelere
soruşturma açılması buyruğu da bulunmaktadır.
Bildirinin kamuoyuna
yansımasından sonra ilk çıkışı, 11 Ocak 2016’da, 8.Böyükelçiler Konferansında,
Cumhurbaşkanı RTE , bu akademisyenlerin “hadlerini
bildirme çağrısı”nda bulundu.
Bu çağrıya en önde koşan YÖK Başkanı,
buyruğun hemen sonrasında,13.01.2016’da 61 sayılı bir emirname yayımlayarak,
yükseköğretim kurumlarında bildiriye imza atanlar hakkında “cadı avına başlanması”nı emretti. Bu yarışta, YÖK Başkanının ve hatta Rektörlerin gerisinde
kalan Başbakan Davutoğlu da,16 Şubat 2016’da 2014/4 sayılı bir genelge yayımlayarak,
isimlerini belirtmediği terör örgütleri yada legal görünüm altında illegal
faaliyet yürüten yapılarla ilintili olan kamuda çalışanlar hakkında hem idari
ve hem de adli işlem başlatılması borusunu çaldı.
Birbirini izleyen bu buyruk ve hücum
boruları karşısında “hazırolda” duran
rektörler, hemen cadı avına başladılar ve imzacı barışçı akademisyenler
hakkında disiplin soruşturmasına giriştiler. Kapıkulu rektörlerden çoğu
okur-yazar olmamak nedeni ile olacak, bildiri imzalamayı “ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma
düzenini bozmak; boykot, işgal, engelleme,
işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak yada bu amaçlarla toplu
olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşik etmek,yardımda bulunmak” olarak
tanımlayarak, birbiri peşisıra imzacı akademisyenler hakkında “Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası” önerisi ile YÖK Başkanlığına koşuşturdular.
Yani Mazıcı itirafı, Saraç’ın “ilk muhbirliği” değil. Saraç, yalnızca
muhbirlik ile yetinmemekte, 15 Şubat Kalkışması sonrasında, atanmasına katkıda
bulunduğu rektörlerle ilgili “FETÖcüleri”
ayıklama ve KHK’lerde yer bulmasına koşuşturan “durumdan vazife çıkaran” bir görev üstlendi.
Haberinde çerçeve içine aldığın “Özerklik İlkesi ile Açıklamıştı” aldığın, YÖK Başkanı Saraç’ın
yaptığı açıklama ise, gerçekleri yansıtmamaktadır. 2 Aralık 2016 günlü 6764
S.Yasa ile düzenlenen 2547 S.Yükseköğretim Yasası’nın 53/a maddesini yeni
biçemini aşağıya alıntılıyorum. Göreceğin gibi, Başkan Saraç, gerçeği
söylememektedir. Tam tersine, yeni düzenleme,Anayasanın 130, 2547 Sayılı
Yasanın “Ek Madde 2” ye aykırı
olarak, hem vakıf üniversitesini atama yetkisini, mütevelli heyetten kopartarak
“devletleştirmiş”, hem de “özel hukuk kurallarına/iş yasasına” bağlı
çalışanlar olan, akademik ve yönetsel idarecilerini “657 S.Devlet Memuru Yasası ile 2547 S.Yasanın” “memur ve kamu görevlisi” statüsüne
sokumuştur.
“a. Yükseköğretim Kurulu Başkanı üst
kuruluşlar, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürlerinin ve 53/Ç
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan (Aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya
birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden ve kamu görevinden
çıkarma cezaları gerektiren fiillerle ilgili olarak öğretim elemanları hakkında
Yükseköğretim Kurulu Başkanı disiplin amiri sıfatıyla doğrudan soruşturma
açabilir. Bu kapsamda yapılan soruşturmalar sonucunda verilecek cezalar Yüksek
Disiplin Kurulunca verilir) fiillerle ilgili olarak öğretim elemanlarının…disiplin
amiridir.
Yukarıdaki maddede görüldüğü gibi, Saraç,
haberinde ileri sürdüğü gibi “ akademik
özerklik bağlamında disiplin kararlarının üniversite yönetimlerine
bırakılmasından vazgeçmiş” olmayıp, “süper
savcı, yargıç ve infazcı” kimliğini korumaktadır.Yapılan, 2 Aralık 2016 gün
ve 6764 S. Yasa çıkıncaya kadar, YÖK Başkanının yetki alanı dışında olan vakıf
yükseköğretim kurumları çalışanlarını da, disiplin işlemleri açısından kendine
bağlı kılan bir konuma yükseltilmiştir.
Çalışmalarında başarı dileklerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder