31 Ocak 2017 Salı

Sevgili Ozan,(Cumhuriyet Gazetesi,Eğitim Muhabiri)

Bugünkü Gazetemizde “YÖK’ten Mazıcı İtirafı” başlıklı, birinci sayfadan verilen haberin üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmak gereğini duydum. Çünkü YÖK’nun, Akit Gazetesine gönderdiği açıklama, “soruşturma buyruğunu, 25 Temmuz 2016 günlü televizyon programının hemen sonrasında ve verilmesi gereken cezanın da altı çizilerek”  verildiği açıklanmaktadır. YÖK’nun tek buyruğu bu olmayıp, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler için de, devlet ve vakıf üniversiteleri olmak üzere, tüm üniversitelere soruşturma açılması buyruğu da bulunmaktadır.
Bildirinin kamuoyuna yansımasından sonra ilk çıkışı, 11 Ocak 2016’da, 8.Böyükelçiler Konferansında, Cumhurbaşkanı RTE , bu akademisyenlerin “hadlerini bildirme çağrısı”nda bulundu.
Bu çağrıya en önde koşan YÖK Başkanı, buyruğun hemen sonrasında,13.01.2016’da 61 sayılı bir emirname yayımlayarak, yükseköğretim kurumlarında bildiriye imza atanlar hakkında “cadı avına başlanması”  emretti. Bu yarışta, YÖK Başkanının ve hatta Rektörlerin gerisinde kalan Başbakan Davutoğlu da,16 Şubat 2016’da 2014/4 sayılı bir genelge yayımlayarak, isimlerini belirtmediği terör örgütleri yada legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla ilintili olan kamuda çalışanlar hakkında hem idari ve hem de adli işlem başlatılması borusunu çaldı.
Birbirini izleyen bu buyruk ve hücum boruları karşısında “hazırolda” duran rektörler, hemen cadı avına başladılar ve imzacı barışçı akademisyenler hakkında disiplin soruşturmasına giriştiler. Kapıkulu rektörlerden çoğu okur-yazar olmamak nedeni ile olacak, bildiri imzalamayı “ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak; boykot, işgal, engelleme,  işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak yada bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşik etmek,yardımda bulunmak” olarak tanımlayarak, birbiri peşisıra imzacı akademisyenler hakkında “Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası”  önerisi ile YÖK Başkanlığına koşuşturdular.
Yani Mazıcı itirafı, Saraç’ın “ilk muhbirliği” değil. Saraç, yalnızca muhbirlik ile yetinmemekte, 15 Şubat Kalkışması sonrasında, atanmasına katkıda bulunduğu rektörlerle ilgili “FETÖcüleri” ayıklama ve KHK’lerde yer bulmasına koşuşturan “durumdan vazife çıkaran” bir görev üstlendi.

Haberinde  çerçeve içine aldığın “Özerklik İlkesi ile Açıklamıştı” aldığın, YÖK Başkanı Saraç’ın yaptığı açıklama ise, gerçekleri yansıtmamaktadır. 2 Aralık 2016 günlü 6764 S.Yasa ile düzenlenen 2547 S.Yükseköğretim Yasası’nın 53/a maddesini yeni biçemini aşağıya alıntılıyorum. Göreceğin gibi, Başkan Saraç, gerçeği söylememektedir. Tam tersine, yeni düzenleme,Anayasanın 130, 2547 Sayılı Yasanın “Ek Madde 2” ye aykırı olarak, hem vakıf üniversitesini atama yetkisini, mütevelli heyetten kopartarak “devletleştirmiş”, hem de “özel hukuk kurallarına/iş yasasına” bağlı çalışanlar olan, akademik ve yönetsel idarecilerini “657 S.Devlet Memuru Yasası ile 2547 S.Yasanın”memur ve kamu görevlisi” statüsüne sokumuştur.

“a. Yükseköğretim Kurulu Başkanı üst kuruluşlar, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürlerinin ve 53/Ç maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan (Aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden ve kamu görevinden çıkarma cezaları gerektiren fiillerle ilgili olarak öğretim elemanları hakkında Yükseköğretim Kurulu Başkanı disiplin amiri sıfatıyla doğrudan soruşturma açabilir. Bu kapsamda yapılan soruşturmalar sonucunda verilecek cezalar Yüksek Disiplin Kurulunca verilir) fiillerle ilgili olarak öğretim elemanlarının…disiplin amiridir.

Yukarıdaki maddede görüldüğü gibi, Saraç, haberinde ileri sürdüğü gibi “ akademik özerklik bağlamında disiplin kararlarının üniversite yönetimlerine bırakılmasından vazgeçmiş” olmayıp, “süper savcı, yargıç ve infazcı” kimliğini korumaktadır.Yapılan, 2 Aralık 2016 gün ve 6764 S. Yasa çıkıncaya kadar, YÖK Başkanının yetki alanı dışında olan vakıf yükseköğretim kurumları çalışanlarını da, disiplin işlemleri açısından kendine bağlı kılan bir konuma yükseltilmiştir.


Çalışmalarında başarı dileklerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder