4 Ocak 2017 Çarşamba

Sevgili Topkan, çaba ve ugraşların için teşekkürler. Dileğim bu çaba ve uğraşlarının okuyanı,üzerinde düşüneni ve ortak çözüm arayışına girmeye katkısı olur.İznin olursa,bir noktaya dikkatini çekmek isterim. Sorun, zamanının sorunlarına, din kuralları ile çözüm arayışına dönük önermelerin, günümüzde de doğrusu-yanlışı/sapkını için öne çıkartılmasıdır. İsa'dan 2017 yıl, Muhammet'ten 1.400 küsur yıl sonra, değişen koşullara, sosyolojik yapılaşmalara, çözüm üretim araçlarının çeşitlenmesine, çözüm kurumlarının varlığına karşın referans olarak alınması,öne çıkartılmasının  ve bunların kimilerini olumlarkenkimilerini tu-kaka olarak sergilemek yanlıştır ve anlamsızdır. İnanç, bireysel alana özgü olup, laklik toplumsal alanın düzenlenmesi kurallarını ortak aklın ürünü olan düzenlemelere(yasalara,tüzüklere,yönetmeliklere,tebliğlere) bırakmak demektir. Kişinin inancı kendisine özgüdür ve her bireyin inanç yoğunluğu da birbirinden farklıdır. Bunların ortak akla aykılığını önleyici düzenlemeler(örneğin kısas yasağı, mirasta eşitlik,tek eşlilik vb) de yine sıraladığım yasa,tüzük,yönetmelik,tebliğler ile yapılır. Bu nedenle kimi inançları meşru, toplumsal yaşamda uygulanabilinir, kimi bireylerin inanç ve uygulamalarının gayrimeşru olarak ilan edilmesi yanlış ve yararsızdır.İnanç özgürlüğüne evet.fakat laik düzene saygı ile. Yani, Ecevit'in çok yanlış biçimde laikliği "inançlara saygılı-saygısız" olarak tanımlama aymazlığı yerine, laikliğe saygılı inanç özgürlüğünün peşine düşmemiz gerektiğini düşünmekteyim.
Çok haklı ve yerinde,verilere dayalı olarak ortaya serdiğin Adıyaman'ın gelişmişlik sırasındaki gerileme, dinin başlangıç kurallarına dönersek düzelir biçiminde bir yanlışa düşmemimiz gerekmekte. Bunun için sosyo-ekonomik göstergelerin geliştirilmesi için neler yapılmalı sorusuna yanıt bulmalıyız. Bunun koşulu da, en önde, laik,bilimsel eğitim ile insangücümüzün niteliğini, çağın gereksinimine yanıt verecek biçimde yetiştirmektir. Adıyaman'ın PİSA daki durumunu irdelersek,bu alandaki gerilemenin de, çözümün de eğitimde olduğunu görebiliriz. Esenlik dileklerimle.

NOT: 07.01.2017 Cumartesi günü,Ankara Mimarlar Odası Konferans Salonunda(Konur Sok),benim de bildiri sahiplerinden biri olarak katılacağım ve Türk Sosyal Bilimciler Derneği ve öteki örgütler tarafından düzenlenen, üniversite ve bilimsel yükseköğretimi tartışacağımız bir toplantı var. Saat 10.00'da başlayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder